Nöbetçi Eczaneler
UNESCO, Şanlıurfa’nın uzun süredir beklediği güzel haberi geçtiğimiz günlerde duyurdu.
Buna göre, UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay tarafından belirlenen 55 şehir, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na (UCCN) dahil edildi.
El sanatları ve halk sanatı, tasarım, film, gastronomi, edebiyat, medya sanatları ve müzik alanlarında yeni şehirler ağa dahil edilirken, Şanlıurfa da Yaratıcı Şehirler Ağı’na ‘Müzik Şehri’ olarak seçildi.
Yaşanan bu gelişme kentin tüm dinamiklerine büyük bir mutlulukla karşılanırken, Turizmci Mehmet Kamil Türkmen, ‘Müzik Şehri’ ünvanını değerlendirdi.
‘KENT İÇİN ÇOK ÖNEMLİ’
Kentin ünvanı almasının çok önemli olduğunu belirten Türkmen, “Hak ettiğimiz değeri, özellikle UNESCO’dan almak bizi mutlu ediyor. Şanlıurfa’da 5. yüzyıldan kalma Orpheus Mozaiğinden bir delille Şanlıurfa müzik kültürünün, sıra gecesi kültürünün, makam geleneğinin halk arasında icra edilmesinden dolayı, bu eskiden beri Urfa’nın ‘Peygamberler Şehri’ dışında bir de müzisyenlerin olduğu bir şehirle haklı olduğu bir ünvanı vardı. Dolayısıyla bunun tescil edilmesi son derece önemli. Biz buradan teşekkür ediyoruz emek verenlere, gerçekten ciddi katkılar sunuldu. Bu bizi sevindirdi” ifadelerini kullandı.
‘KENDİMİZE GELMELİYİZ, FABRİKA AYARLAMIZA DÖNMELİYİZ’
Ünvanın ardından kentin dinamiklerinin harekete geçmesi gerektiğine değinen Türkmen, Urfa Sıra Geceleri’nin önemini aktardı:
“Müzik adına baktığımız zaman, şehir adına getirisini hesapladığımız zaman somut olmayan kültürel mirasımız var, Urfa Sıra Geceleri. Bu Urfa Sıra Geceleri’nin halihazırda konukevlerinde, otellerde ve farklı alanlarda yaşadığını ve yaşatıldığını biliyoruz.
Bu ünvandan sonra biraz daha kendimize gelmeliyiz, fabrika ayarlarımıza dönmeliyiz. Urfa kültürünün, Urfa’nın gerçek halk müziğinin en azından bir bölümünün hem öğretici bazda anlatılarak, tamamen nerede olursa olsun, bunu artık işletmeler ilgili birimler, rehberler dolayısıyla müzisyenlerin, ‘sevgili misafirler birinci bölümümüz tamamen müzik ve türkü tadında’, bunun bir dinleme adabı da var. Dolayısıyla ‘bunu bir dinleyelim, meşk edelim. İkinci bölümde eğlenelim, coşalım’ şeklinde yansıtılabilir. Bu hem müzik kültürümüzü koruma-kollama, aynı zamanda ikinci bölümde daha hareketli olabilir diye düşünüyorum.”
‘MÜZİK TOPLULUKLARI OLMALI’
İlçe belediyelerinin de müzik toplulukları olması gerektiğini bildiren Türkmen, bu durumun kültürü korumaya yardımcı olacağını vurguladı. Türkmen, “Bir öneri olarak şunu söyleyebilirim; Urfa’da 14 belediye var, sadece Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesinin bir müzik topluluğu var. İlçe belediyelerinin de bu şekilde girişimlerinin olması lazım. Müziği sevdirir, kültürümüzü koruma altına almış oluruz. Bu önemli.
Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği koromuz var, başarılı çalışmalar yapılıyor. Belli periyodik konserleri var. Özellikle halkımız bu konuda duyarsız, onu da görüyorum. Belki reklam yeterli gelmiyor, belki bir eksiklik var ama mutlaka bu programlarda mizansenleri ile beraber bu kültür icra edilse bir 10 dakikalık süreçle hem kültürümüze katkıda bulunur hem de bu türkü geleneğimiz dilden dile yaşatır” dedi.
‘YENİ MACERAYA GEREK YOK’
Urfa Sıra Geceleri’nin bir adabı olduğunu, bununla birlikte yeni maceralara da girilmemesi gerektiğini söyleyen Turizmci Mehmet Kamil Türkmen, “Yeni bir maceraya girmenin anlamı yok. Onların denetimi lazım. Bunu da elbirliği ile yapacağız, tek kişiyle olacak iş değil. İşletmecisiyle, müzisyeniyle, sanatçısıyla aynı zamanda rehberiyle, bilgilendirmeleriyle denetim mekanizması oturur ve çok büyük lezzet alınır. Urfa Sıra Geceleri’nin da bir usulü adabı var, herkesi bu usul ve adaba dönmeye davet ediyorum” diyerek sözlerine son verdi.
Hüseyin Özkan/ Mustafa Payık-Urfa Pusula